Toplumun şizofreni hakkındaki olumsuz algısı azalma eğilimi gösteriyor

toplumun-sizofreni-hakkindaki-olumsuz-algisi-azalma-egilimi-gosteriyor.jpg

Şizofreni Dernekleri Federasyonu tarafından, Abdi İbrahim Otsuka’nın koşulsuz desteğiyle hayata geçirilen ve şizofreni ile ilgili damgalama konusunu ele alan araştırmanın ilk bulguları, Dünya Ruh Sağlığı Günü vesilesiyle kamuoyuna sunuldu. Bu sonuçlar, toplumun hastalığa yönelik önyargılarını anlamak ve damgalama ile mücadelede izlenecek yolları belirlemek açısından önemli veriler sunuyor.

 

Araştırma sonuçlarına göre, şizofreni hastalarına yönelik önyargılar ve hastalıkla ilgili yanlış bilinenlerin yalnızca hastaların yaşamlarını değil, aynı zamanda ailelerinin de sosyal ve psikolojik durumlarını olumsuz etkilediği belirlendi. Bununla birlikte, şizofreni hastalığına karşı son yıllarda yürütülen bilinçlendirme çalışmalarıyla birlikte, son 5 yıl içerisinde toplumun hastalığa yönelik bakış açısında görece olumlu bir gelişme kaydedildi. Bu bulgular, farkındalık çalışmalarının hem bireyler hem de toplum üzerinde olumlu bir değişim yarattığını ifade ediyor.

 

Şizofreni hastalarının tehlikeli ve çalışamaz olduğuna dair algı değişiyor

 

Ruh sağlığı konusunu sahiplenerek bu alanda etkili toplumsal çalışmalar yürüten Abdi İbrahim Otsuka ile Şizofreni Dernekleri Federasyonu’nun iş birliğiyle gerçekleştirilen şizofreni damgalama araştırmasına göre, 2019 yılında toplumun %39’u şizofreni hastalarının tehlikeli olduğunu düşünürken, 2024’te bu oran %29’a kadar geriledi. Şizofreni damgalama araştırmasında İstanbul başta olmak üzere cinsiyet, yaş ve sosyo-ekonomik statüyü temsil edecek şekilde 12 ilin verileri baz alındı. Çalışmaya katılanların çoğu bir işyerinde ücretli çalışan olarak seçildi ve her kesimin temsili sağlandı.

 

Şizofreni ile ilgili doğru bilgilendirilmeyi sağlamada sosyal medya, aile ve yakın çevre önemli

 

Şizofreni Dernekleri Federasyonu tarafından, Abdi İbrahim Otsuka’nın koşulsuz desteğiyle hayata geçirilen çalışmada, şizofreni hakkında bilgi edinme kaynakları arasında sosyal medyanın, %40’tan %36’ya gerilemesine rağmen hâlâ önemli bir yer tuttuğunu ortaya koyuyor. Ancak, aile, yakın çevre ve arkadaşlar gibi doğrudan iletişim kanallarında anlamlı bir artış yaşandığı dikkat çekiyor; her iki kaynağın da 2024’te %56’ya yükselerek bilgi paylaşımında öncelikli hale geldiği görülüyor. Ayrıca, okullar ve öğretmenlerin bilgi edinme kaynağı olarak öneminin arttığı, %15’ten %29’a çıktığı, seminerlerin ise %10’dan %15’e yükseldiği gözlemleniyorBu sonuçlar şizofreni farkındalığı çalışmalarında sosyal medya kadar aile, arkadaş çevresi, okullar ve eğitim çalışmaları gibi doğrudan iletişim kanallarının güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Bu kaynakların önemi hem hastaların sosyal hayata katılımını desteklemek hem de ailelerin üzerindeki toplumsal baskıyı azaltmak açısından önemli bir rol oynamaktadır.

 

Abdi İbrahim Otsuka Bölüm Direktörü Zeynep Alptekin Basa, Abdi İbrahim Otsuka olarak ruh sağlığı konusunda bilinçlendirici çalışmalar yapmaya devam edeceklerini belirterek, şöyle dedi; “Abdi İbrahim Otsuka ve Şizofreni Dernekleri Federasyonu iş birliği ile 2019’da ilki gerçekleştirilen ve Türkiyeʼde bu kapsamda yapılan ilk araştırma olan Türkiye Şizofreni Algısı, Bilgi Düzeyi ve Şizofreniye Bağlı Damgalama ve Ayrımcılık Araştırması, 2024 yılında tekrarlandı. Şizofreni hastalarının çalışamayacağını düşünenlerin oranının %26’dan %24’e düşmesi şizofreni hastalarına dair önyargıların devam ettiğini gösteriyor. Biz, Abdi İbrahim Otsuka olarak biliyoruz ki; doğru tedavi ve destekle birçok şizofreni hastası, iş hayatına katılabilir ve başarılı olabilir. Bu nedenle şizofreni hakkında doğru bilgilendirme yapmak, önyargıları ortadan kaldırmak ve damgalama ile ayrımcılığı bitirmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”                                                                                                                      

 

Kişilerin gerçeklik algısında bozulmalara yol açan, kişinin düşüncelerini ve davranışlarını etkileyen bir beyin hastalığı olan şizofreni, yalnızca hastalığı yaşayan kişileri değil, aynı zamanda bu insanların ailelerini ve yakın çevresini de etkileyen karmaşık hatta kabul edilmesi güç bir hastalık.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*